Lilypie 6. - 18. Ticker Lilypie Zweiter Ticker
Cumartesi, Eylül 29, 2007
Asya'nin Ek gida macerasi :)))


Asya ek gidayi oldukca iyi kabullendi (ben simdi niye alti cizgili yaziyorum anlamadim ya neyse)

Ilk hafta ögle mamasindan önce 1-2 kasik havuc püresi ile baslamistik,Havuc püresi hem sebze hemde cok tatsiz bisi degil hafif tatlimsi oldugu icin tavsiye ediliyor,hergün 1-2 kasik artirarak ilk haftanin sonunda kücük bir kavanoz (125 gr) havuc püresini bitirmeye basladik,

Sonra havuc püresine patates eklendi,onu da kabullendi bikac gün sonra havuc,patates'e farkli sebzeler eklendi, hatta dün karnibaharli olanindan yedi,artik ögle ögümüz sebze püresi oluyor formül mama icmiyor ardindan,rezene cayini severek iciyor, suyu da severek iciyor cok sükür :))

Yalniz bugün rahatsiz kücük hanim, biraz öksürük ve burun tikanikligi var bundan cok rahatsiz,

Carsamba Dilos'un isitme cihazlarinin yenilenmesi icin ölcü vermeye gitmistik,sanki disarisi 40 derece klimayi acmislar :(( hemen kapattirdik ama o bikac dakika bile yetti sanirim üsütmesine :(((

Su Önlügün de tadina baksaydim bi


haaaaammmmmmmm

eee hani nerde kasik ?? bitti mi ????

 
posted by süpürgesizcadi at Cumartesi, Eylül 29, 2007 | Permalink | 7 comments
Salı, Eylül 25, 2007
Canim Kizim,ilk gözagrim,Melegim....

Iyi ki dogdun Canim kizim

Artik 6 yasinda kocaman bir kiz oldun sen, ne zaman büyüdün, ne cabuk gecti zaman, sen benim boncuk gözlü gülec yüzlü bebegimdin daha düne kadar, simdi boncuk gözlü,gülec yüzlü koca kizim oluverdin,

Seninle ne kadar gurur duydugumu seni ne kadar cok sevdigimi bir bilsen, son zamanlarda biraz asi oldun kücük hanim, büyüdügünün farkindasin sende, kendi kararlarimi verebilirim diyosun , bana karismayin, beni rahat birakin'da ,favori cümlelerinin arasinda yerini almis bulunuyor, kimilerine göre kardesini kiskaniyorsun bana göre büyüyorsun :)

Evet Abla oldun bu sene icinde, biliyorum senin icin cok sey degisti, tüm hayatin alt üst oldu, bizim biricik kizimizken birden bizi minik Kardesinle paylasmak zorunda kaldin, iste tam burda basliyor gururumun sebebi, sen bu durumu o kadar kolay kabullendin ki ! Kardesine bakislarin sevgi dolu,ona birsey olmasin diye üzerine titriyorsun kimseye laf ettirmiyorsun, sen kiskanma diye Kardesine cirkin diyenleri tersliyorsun elin belinde " Asya cok güzel o benim kardesim" diyorsun, aferin benim kizima, Insallah kardesinle herzaman cok iyi anlasirsiniz, insallah birbirinize herzaman destek olursunuz, en büyük dilegim bu benim...


Haaa hic mi kiskanmadim diye soracak olursan, kiskandin elbet, ama bize göre en dogal olani bu zaten,arada azar istittiginde " Asya'yi daha cok mu seviyorsnuz?" gibi sorular soruyorsun, ya da ona hic kizmiyorsunuz ama diyorsun, o daha kücük o daha bebek demeyecegim sana demiyorum da zaten, gün gelecek Asya büyüyecek, senin bugün yaptigin yaramazliklari o da yapacak iste o zaman o da Annesinin azarini isitecek elbette :)

6 yas senin icin bircok konuda dönüm noktasi bir nevi,bu sene kresin degisiyor ayni zamanda okul öncesi sinifina giriyorsun, yeni arkadaslar edinecegin icin cok heyecanlisin ama eski kresindeki Arkadaslarindan ayrildigin icin üzgünsün de, ama Merak etme Eski arkadaslarinla da görüsmeye devam edeceksin canim kizim, seni hic arkadaslarindan ayirirmiyiz !!
Simdi su anki hal ve hareketlerini anlatayim sana, nasilsa büyüdügünde ve sana anlattimgimda inanmayacaksin bana :))

-Evde ne var ne yok dagitiyorsun,paylasmayi cok seviyorsun ama arada abartiyorsun bunu

-Görünmez oldugunu saniyorsun :)) seni yatagina yatirip mutfaga geciyorum aradan 5 dakika gecmiyor ki sen hoplayarak odandan cikip oturma odasina geciyorsun, ve bunu benim görmedigimi saniyorsun, sana seslenince babana " Dilara yok de baba" diye rica ediyorsun :)

-pembe manyagisin, sana göre hersey pembe olmali...

-Dans etmeyi de ,sarki söylemeyi de cok seviyorsun, bütüngün evin icinde dans edip sarki söylüyorsun..

-Bi yaramazlik yaptiginda bunu kesinlikle baska birinin üzerine atmiyorsun, acik sözlülükle "Ben yaptim özür dilerim bi daha yapmayacagim" diyebiliyorsun, iste bu da seninle gurur duydugum noktalardan biri....

-Dis görünüse fazla önem vermeye basladin, herseyin güzellik olmadigini anlatmaya calisiyoruz son günlerde, eninde sonunda bunu da ögreneceksin insallah :))

Canim kizim benim, gün be gün büyüdügünü görüyorum, sana birsey olacak diye bazen seni cok bunaltiyorum farkindayim ama elimden gelen birsey yok, korkak bir Annen var senin, sen bir basina parka cikmak istiyorsun, sen o an sadece salincakda sallanmayi yada kaydirakdan kaymayi düsünürken bu Anneciginin aklindan ne kadar kötü senaryolar geciyor bi bilsen, biliyorum haklisin yasitlarin tüm gün parkta özgürce oynuyor ama sen hep beni veya Babani beklemek zorunda kaliyorsun idare et Annecim nolur :) Sana birsey olursa ne ben ne de Baban yasayamayiz ki :(


Kocaman oldun, yüzün degisti, hareketlerin degisti, en önemlisi artik ben de varim benimde fikirlerime önem verin diyen kücük bir hanim oldun,cok ama cok duygusalsin, gözlerinin ici doluyor ama sen gözyaslarina inat zorla gülmeye calisiyorsun, hic aglama bebegim o gözyaslarin hic akmasin,sadece sevinc gözyaslarin olsun hayatinda...

Ha bak 6 yasindasin artik, daha ne kadar bizim odamizda uyumayi düsünüyorsun büyük cadi ??? sigmiyoruz kizim yataga hergün kendimi yerlerden toplamakdan biktim aci bana :) biz götürüyoruz gece sen geri geliyorsun, ama itiraf edeyim sana sarilip saclarini koklayarak uyumanin tadi bir baska :))

Bakalim 7.ci yasgününde neler yazacagim sana, ben merakla bekliyorum cadi kizim benim....

Dogumgünün kutlu olsun mavi boncugum, seni cok ama coooooook seviyoruz...

Annen, Baban ve kardesin Asya....









 
posted by süpürgesizcadi at Salı, Eylül 25, 2007 | Permalink | 8 comments
Pazartesi, Eylül 24, 2007
Dünden Bugüne Dilos
Malum Kizimin yasgününe sadece 1 gün kaldi,bende bugün biraz nostalji yapmak istedim, hem Dilos'da ne yaramazliklar yapmis görün dedim :)) fazla söze gerek yok zaten resimler konusuyor....


Emzik Tiryakisi mi ?? Kiiiimm Dilos'mu ? Yok caniiiimmm


Döktügü yetmezmis gibi..



Koltuklarin altina da itina ile itiyo cadi.....


Bulasik makinasinin icine girme cabalari....

Dolabin icine girmeyi basaran ve kapak kemiren Cadi....

Ellerimde cicekler...

Keyfine de cok düskündür bizim kiz...


Kendinden büyük köpegi sevmeye calisirken..

Hortumu eline gecirince bahcede terör estirdi,herkes nasibini aldi...


Yorgun manken, defile sonrasi oldugu yerde sizar.....


Bayan Asabiyet


Süslü kokona

Dügünlerde benden önce cikar pist'te


Bi basina makyaj yaptikdan sonraki hali..
Dogumgünü Özel yazisi yarin tabii ki de :) bizi izlemeye devam edin :))))))









 
posted by süpürgesizcadi at Pazartesi, Eylül 24, 2007 | Permalink | 5 comments
Cumartesi, Eylül 22, 2007
Cocuk Yetistirmek...
anne olmadan önce cocuk yetistirmek cok kolay görünürdü gözüme, cok basitti ben Anne olacaktim o da cocuk, ve cocuk Anne ne derse onu yapmak zorundaydi ve de noktaydi :)))

Dilos dogdu, ve her zaman derim cok akilli cok uysal bir bebekti Dilara, uyku saatleri düzenli yeme saatleri düzenliydi,bize gelenler "bu evde cocuk var mi yok mu belli degil ha" derlerdi, cidden yatirdigim yerde yatar gik demezdi, yemegini düzgün yer, uyku icin yatirdigimda aglamazdi, bilirdi cünkü ben taviz vermem,dogdugu günden itibaren basladik diyebilirim bu taviz vermeme olayina, gerci cok aglayan veya kolikli bir bebek olsaydi ayni sekilde olurmuydu bilemiyorum..

Cok "Hayir'ci" bir anne olmak istemedim hicbirzaman, bana göre hayir diye kestirip atmak yerine neden ve nicin "Hayir" oldugu anlatilmaliydi, cok sabir gerekiyor coookk, ama cocugun neden hayir dedigimizi bilmesi gerekiyor, diyelim ki elini sicak ocaga götürdü veya cay bardagina uzandi "Hayir Dilara onu elleyemezsin,cünkü o cok sicak ve canin yanabilir!" diye uyarirdim , nitekim ilk baslarda bunu anlamis görünür ve elini geri cekerdi, ama birgün tüm uyarilarima ragmen elini cay'a uzatti ve eli yandi, yandi derken sicakligi hissetti yani vahim bir yanma degil,o günden sonra bi defa da ocaga elini uzatti bu defa cani ciddi anlamda yandi ve bi daha elini soguk ocaga bile uzatmadi, demek ki bazi seyleri kendi hissederek ögrenmeliymis dedim..

Emeklemeye basladiginda evin icinde kesiflere cikmaya basladi tabii, bana hep "Bi emeklesin bu süslerin hepsini kaldiracaksin gör bak" dendi, ben ise onlari kaldirmak yerine cocuguma onlarin oyuncak olamdigini onlarla oynayamayacagini ögretmek taraftariydim,tabii bikac süs esyasi, meyva tabagi kurban oldu bu yolda ama nihayetinde ben süs esylarimi hic kaldirmadim, masa örtüsünü bile kaldirmadim, o cekti ben yine yerine serdim, yani "Off kaldir gitsin" yapmadim bi zaman sonra Dilos o örtü'nün masanin üzerinde durmasi gerektigini kabullendigini gördüm,(yada ben indirieyim annem sersin oyunundan sIkIldi) sira cekmecelere geldi, bütün kapak ve cekmeceleri kilitlemek yerine bi tek cekmecenin icine ivir zivir koydum, eski dergiler, bikac oyuncak vs.vs, Dilara'ya sadece o cekmeceyi istedigi gibi acip dagitabilecegini anlattim, ne zaman eli diger kapaklara gittiyse " Hayir kizim o Annenin cekmecesi, bak senin cekmece bu" diye uyardim ...

ha hic mi yaramazlik yapmadi diyeceksiniz, ohoooooo hemde nasil, bulasik makinasinin icine girmeler, odasindaki dolabi bosaltmalar, kremlerimi duvarlara sürmeler,yemek yerken tabagi yere ters bi sekilde atmalar bunlarin hepsi yasandi ,arada kafayi siyirdigimi düsündügüm zamalar oldu, sinirden tepim tepim tepinip sacimi basimi yoldugm oldu,insaniz sonucta e sinirlerimizi de aldiramiyoruz maalesef atiyo arada insanin kafasinin tasi :))

Cocuklari oldum olasi cok sevmisimdir, bu yüzden hep cevremdeki Anne Babalarin cocuklarina nasil davrandiklarina,nasil egittiklerine dikkat etmisimdir,cocugunu aman rahat dursun diye TV karsisina oturtanlara hep sinir olmusumdur "Ay git cizgifilm izle of pof isim var" iyyyyyy ..ya da cocuk diyelim ki kaza ile elinden birseyi düsürdü ve kirdi ya da bozdu hemen o an azar " Sakarmisin dikkat etsene ben sana bunu ellemeyeceksin demedim mi" ki bu evde bi hasar oldugunda, baskasinin evinde birsey kirdiklarinda " sen mi kirdin, nasil kirdin ama sen yapmazsin böyle seyler,dogru söyle sen mi kirdin?kim yapti??" ki cocuga yalan söylemeyi asilamak isteyenler icin en tavsiye edilir olani :(((((

Hollanda'ya gittigimizde Dilara kuzenimin Bebisinin oyuncagini istedi kuzenimde oynamasina izin verdi, aradan 10 dakika sonra yegenim kosarak yanima geldi ve "Teyze Dilara Sarah'in oyuncagini kirdiiii" diye sikayete geldi, Dilos yanimiza gelmiyor ama ,bende yanina gittim ,baktim bir kösede yüzünü asmis agladi aglayacak duruyor "Dilara'cim nasil kirildi oyuncak" dedim "elimden düstü Anne" dedi ve aglamaya basladi " Tamam kizim önemli degil, Babamiza söyleriz Sarah icin ayni oyuncaktan alir tekrar ama simdi gel ve Teyze'den özürdile isteyerek olmadigini söyle" dedim cok utandi önce istemedi "Kizim utanacak birsey yok,kaza olmus ve oyuncak elinden düsmüs isteyerek kirmamissin ki, neyseki yerine koyulabilecek birsey hadi özür dileyelim" dedim, neyse özür diledi...

bunu niye anlattim, ben Dilos birsey kirdiginda evde veya baska yerde hemen kizarak tepki vermiyorum, ve sanirim buna bagli olarak Dilara bana bugüne kadar hic yalan söylemedi kirdiysa kirdim, döktüyse döktüm, bozduysa bozdum, der...

Anne ve Bebisi cok güzel bir konuya deginmis, ilk sordugu sorulara burdan cevap vereyim ...

-Hangi kanalın izleneceğine çocuğunuz mu karar veriyor?

Hayir!!zaten Dilos öyle cok televizyon hastasi bir cocuk degil, izledigi bikac cizgifilm ve film var,odasinda kücük bir Tv var,eger cok istedigi bir program baslamissa odasinda izlemesini söylüyorum, devamli takibim altinda, Dilos TV izlerken cevresi ile iliskisini kesen bir cocuk degil,televizyonu acar istedigi filmi koyar ama icine girmez izlerken bi yandan puzzle yapar, yada boya boyar, yada odasini savas alanina cevirir :))
Kumanda benim elimde...

-Çocuğunuz oyun, ders, dinlenme zamanlarını kendisi mi ayarlıyor?

Daha okula gitmiyoruz bu yüzden ne kadar yorum yapabilirim bilmiyorum ama,eger onun ayarladigi zaman dilimleri uygunsa olabilir, ama benim kontrolüm altinda :)

-Gideceğiniz yerleri çocuğunuz istediğinde erteliyor ya da iptal ediyor musunuz?

O istemiyor diye planimdan vazgecmem, saglik durumu söz konusu olmadigi sürece yani, zaten gidecegimiz yerlerin genelde cocuklara uygun olmasi konusuna dikkat ediyoruz, eger gidecegimiz yerde bunalacaksa,sIkIlacaksa onu Teyzesine veya Anananne -babaanne'ye birakiyoruz bikac saatligine..Anne baba olduk diye kendi hayatimizdan vazgecmis degiliz, sinemaya'da gidiyoruz, eglenmeye de Anne Baba oldugmuz kadar Kari-Kocayiz'da :)

-İstediği oyuncak ya da diğer şeyleri her zaman alıyor musunuz?

Hayir!Dilara istedigi seyin alinmasi icin onu haketmesi gerektigini bilir, sirf istedi diye birsey almam,büyük istekler icin özel günleri beklemek zorunda, dogumgünü,yilbasi ve bayramlarda ona istedigi birseyi alirim, arada birsey istediginde 2 hafta boyunca odasini devamli düzgün tuttugu takdirde,yada Okulöncesi kitabindaki 25 problemi basari ile yaptiginda alabiliyoruz (tabii bu öyle cok cok büyük seyler icin gecerli degil,istedigi bir oyun yada bebekleri icin aksesuar gibi seyler bunlar...

-Çocuğunuzun sizi dinlemediğinden sık sık yakınır oldunuz mu?

ehh,büyüyor ve bazen cok inatci olabiliyor, o dinlememekde inat ediyor, biz anlatmakta inat ediyoruz,bazen duvarla konusur gibi hissediyorum kendimi, bazen dilos cok asabi tepki verebiliyor, odasina girip kapiyi carpmak gibi mesela, "Tamam Anne sus" gibi mesela,ama o zaman benim tepem daha cok atiyor ve karsima alip gözlerinin icine bakarak ona bu evde onun cocuk oldugunu, bizim de Anne baba oldugumuzu, onun bizim koydugumuz kurallara uymasi gerektigini anlatiyorum (bazen bu bögürmekde olabiliyor)

-Koyduğunuz kuralların uygulanmadığını düşünüyor musunuz?

uygulamak zorunda, eger uygulamak istemiyorsa nedenini aciklamak zorunda :)) zaten öyle cok cok kurallarimiz yok bizim..
*Hayir dedik mi hayir'dir,aciklamasi yapilmistir ve neden nicin ama istiyorum kabul edilmez:)


-Verdiğiniz cezaları uygulayamaz mı oldunuz?

Yok uyguluyorum cok sükür :) ceza cok verilmez zaten bizim evde, verildiginde de neden ceza aldigi anlatilir öyle "cezalisin odana, cezalisn tv yok sana, cezalisin park yasagi var" denmez ,tek ceza var o da odasina girip hatasi üzerine düsünmesidir, genelde 10 dakika sonra gelir ve özür diler ,Anne seni cok seviyorum, tamam bida yapmicam der :))


Buraya Nilgün Ablamin konuyla ilgili yazdigi bir yaziyi eklemek istiyorum, su sag yandaki linklerde Bizceee yazan link var ya aha Nilgün ablamin blogu odur, vaktiniz oldugunda girip yazdiklarinizi okumanizi tavsiye ederim, ben cok severim onun yazi tarzini ve olaylari ele alisini..


Cocuk yetistirmek dedigiiz de nedir ki????

Çocuk yetiştirmek öyle abartıldığı kadar zor bir iş değildir arkadaşlar. Bakmayın siz o psikologlara, pedagoglara, uzmanlara şunlara bunlara beni dinleyin. Bu konuda izleyebileceğiniz 3 yöntem var. Hemen bakıyoruz bakalım neymiş bu 3 yöntem; 1) Hitler yöntemi 2) İsa yöntemi 3) Arayı bulalım yöntemi

İlk yöntemde yapacağınızı iş çok basit ilk günden başlayarak çocuğun isteklerine engel olacak, ağzını açtığında, elini herhangi bir şeye uzattığında, ağladığında, sustuğunda kısaca her canınızı sıktığında Allah yarattı demeyecek bağıracaksınız, çağıracaksınız, hatta az buçuk itip kakmak, popoya popoya şamarcıklarda serbest.. Amaç çocuğu sindirmek, tırsmasını sağlamak. İnanın bana bu yöntem çocuğu disiplin altına sokmakta kesin ve kesin çözümdür ve eğitimini tamamlayan çocuk diplomasını aldıktan sonra yukarı doğru sertçe kaldırılan kas hareketi ile istendiği gibi yönlendirebilir.

Duruma göre kaldırılacak kas gurubunuza siz karar vereceksiniz. Diyelim misafirliktesiniz çocuğunuz elini sehpanın üzerinde duran çikolata tabağına uzattı ve çikolatalardan birini almaya yeltendi… "Başkasının evinde ev sahibi ikram etmediği sürece hiçbir şey yenmeeez. Kaç kere söyledim, payladım, azarladım yok anacım yok işe yaramıyor." Böyle düşünmektesiniz ki Hitler yöntemini benimsemişsiniz, öyleyse hemen devreye bahse konu yukarı doğru sertçe kaldıran kas hareketi giriyor ve anında sergileniyor… Öyle ani ve beklenmedik bir kaş tepkisi ki bu, çocuk şap diye şapa oturuyor ve elindeki çikolatayı sizin kaşınızı kaldırış sürenizle doğru orantılı bir zamanlamayla tekrar yerine bırakıyor. İşte yapmanız gerekenin hepsi hepsi bu..............

İşe yaramazsa, gelin hesabını benden sorun.. Tabii olayın bu şekilde noktalanmasına gönlü elvermeyen evsahibi teyze büyük olasılıkla "al çocuğum, al Allah aşkına, ay aşk olsun yaniiii" şeklindeki nidalarıyla o çikolatayı, o çocuğa verecektir vermeye ama sizinde kırılmaz, yenilmez, sarsılmaz yönteminiz iş görecektir. Sonuç evsahibi teyze mutlu, siz mutlu, çocuk disiplinli, kim rahatsız? KİMSE… Tamam işte daha ne istiyorsunuz?

Bu çocuk ileride ne mi olur? Disiplinli olur işte ne olacak. Ya pısırıkdisiplinli yada isyanetmekiçinpundunukollayandisiplinli. İleride seçeceği meslekte az çok bellidir. Tabii bu seçeneklerde pısırık yada isyankar karakter yapısına bağlı olarak ikiye ayrılmakta. Pısırıkdisiplinli olan çocuk başka alanda kendini gösterecektir,

isyanetmekiçinpundunukollayandisiplinli başka.... Pısırıkdisiplinlinin genelde, "aman bana karışmayan bin yaşasın, sallarım başımı alırım maaşımı" içerikli memur zihniyetine sahip olacağı ve patron kısmının en kolay sömürdüğü işçi adaylarında biri olacağı kesin gibiyken, diğeri büyük ihtimalle kiralık katil olacaktır. TV’lerde onlar hakkında övgü dolu bu kadar dizi dizi, dizi filmler yayımlandığına göre de, kiralık katil olmak kötü bir şey değildir(!) Yoksa ne diye ha bire ekranlarda boy göstersinler, "bir tanede ben sıkayım yahu"ya özendirsinler..

Bu ülkede RTÜK var, gençlerin gelişimlerini sıkı takibe almış amcalar, teyzeler var(!) Aklınıza şu gelmesin "bu yöntem acep babasında da iş görür mü?" Gelmesin diyorum çünkü; GÖRMEZ... Onun için geçmiş ola. Anneciğine selamlarımı iletin lütfen. Zamanında Frau. Hitler olmayışının acısını şimdilerde siz çekmektesiniz yazıklar olsun ona.

İkinci yöntem, İsa yöntemi dedik. Bir yanağınıza vurdu mu, çevirin ötekini.

Ne isterse yapacaksınız, lamı cimi yok. ÖZGÜRLÜK sihirli kelime bu. Sonuna kadar, dibine kadar, cılkı çıkana kadar özgürlük. Bu özgürlüğün başkasının özgürlüğünün sınırı ile falan da alakası yok, her nasılsa bir tek sizin çocuğa çalışıyor. Tepenize çıksa, çıksa da inmese, boyun fıtıklarınız azsa bile o serbest büyüyecek. Disiplin,......... hıııı o’da ne ki????

Sizin durumunuz mu? Bu yönteme sahip çıkan siz olduğunuza göre emrine amadesiniz işte, durum bundan ibaret. Eş dost çevreniz, zaman içinde çocuğun irtibata geçtiği yakın çevresi ve hatta ileride toplum bu durumdan bir miktar şikayetçi olabilir ama olsunlar varsınlar, önemli olan sizin çocuğunuz.

Herkes ama herkes onun emrinde olmak durumunda (nokta) . Gene gittiniz misafirliğe, sehpa aynı, tabak aynı, içindeki çikolatalar aynı. Çocuk uzandı çikolatayı alıyor… "Alacak tabii, ne var bunda? Çocuk bu, öyle izin istemek, rica etmek falan gibi gereksiz prosedürlerle uğraşacak değil ya, alt tarafı çikolata yahuuu" Böyle düşünmeniz çok normal siz İsa’sınız. Her şey sizin çocuğunuz için serbest. Zaten büyük ihtimalle ev sahibi de ses etmeyecektir, çocuk deyip geçecektir, sizin de dediğiniz gibi söz konusu olan alt tarafı çikolatadır.

Ancaaak, çocuk "yerken elime bulaşan çikolata artıklarıyla koltuklarda özgün bir de eser bırakayım" düşüncesiyle harekete geçtiğinde ve aklından geçeni hayata da geçirmeye kalktığında evsahibi teyze hala aynı şeyleri düşünecek midir, orası karanlıktır. Oysa düşünmesi gerekmektedir, çocuk hala çocuktur, tabaktan çikolatayı aldığı andan itibaren sadece birkaç dakika büyümüştür, ne anlayışsız kadındır şu evsahibi teyze… Çikolata onun da, koltuk değil mi yani?

Bu durumda bir tek tavsiyede bulunacağım mutlaka elinizin altında bir psikolog telefonu bulundurun, evsahibi teyzenin her an ihtiyacı olabilir. Muhtemel meslek mi? Büyük olasılıkla hiç bir baltaya sap olamayacaktır. Oradan oraya salınacak ve sonunda Özgür Kız/Oğlan olup yollara düşme ihtimalide yüksektir. "Yok annem yok, ben özlerim dayanamam" diyorsanız, o sıra sizde kendi özgürlüğünüzü tekrar elde etmenin getirdiği ipini koparmışlık rüzgarıyla savrulduğunuz ve kendinizi fellik fellik gezinmek amaçlı sokaklara attığınızdan yokluğunu farkında bile olmayacaksınızdır, şimdiden kasmanıza gerek yok.

Gelelim 3. yönteme, bu yöntemde çocukla irtibat halinde olmanız şart. Konuşacaksınız, anlatacaksınız, detayları açıklayacaksınız ve sonra bırakacaksınız kararları kendisi verecek. Ne doğru, ne yanlış zaman içinde kavrayacak...

Kısacası adam olacak çocuk olacak, sonra büyüyüp adamda olacak. Diyelim gittiniz o malum eve, sehpanın üzerinde gene şu çikolata tabağı (biri kaldırsın artık şu tabağı fenalık bastı) daha önceden anlatmışsınız, "başkasının malı kavramı", "izin istemek gerekliliği", "terbiye kuralları" hakkında gerekli konuşmalar yapılmış ama gelin görün ki çocuk işte gene de dayanamadı uzattı elini…

Şu Hitler’deki kaşı ödünç alıyorsunuz velakin tavır oradaki kadar sert değil, hafifçe kaldırıyorsunuz. Çocuk bu konudaki eğitimini tamamladıysa anında yapması gerekeni hatırlıyor ve büyük ihtimalle evsahibine dönüp "alabilir miyim?" diye soruyor, bırakmıyorsa bir miktar daha uğraşılacak dipnotunu aklınızın bir köşeciğine yerleştiriyorsunuz, izni evsahibinden siz alıyorsunuz ve çocuğa teslim ediyorsunuz.

Siz varken koltuklara zeval gelmesi ise imkansız zaten olamaz. Çünkü antenleriz sürekli açık, asla ve asla rehavete izin yok. En önemli göreviniz bu; Talim Terbiye Üst Kurulu’da sizsiniz malum müfettişte. Bu yöntemle eğitilmiş çocuklar ileride seçecekleri meslek konusunda da pek açık vermezler. Birkaç bilinmeyenli denklemle boğuşacak gibi duruyorsunuz.

Yüreğiniz kaldırır mı? Beklemeye sabrınız var mı? Bir başka iç burkan tarafta 3. yöntemin, kısa vadede Hitler yöntemindeki gibi her seferinde başarılı olamama ihtimalinin çok yüksek oluşudur. Uzun vadede düşünmek şart. Bu yolu izlerken, her an Hitler yöntemine dönüp dönmemekte de tereddütleriniz olacaktır. Bu durumlarda mümkünse çocuğu emanete bırakıp çıkıp sağda solda bir miktar salının ve kafanızı dağıtın.

Dağılmıyorsa vay halinize Hitler olacaksınız demektir, dikkatli olun yada son çare çocuğu evlatlık verebilirsiniz.


Özünde olay şu ki, çocuk her halükarda o çikolatayı yiyor, size düşen nasıl yiyeceğine karar vermek ve uygulamak. Aslında durum bu kadar basit işte. Üç yöntem var ve birini seçeceksiniz. Öyle kitaplara, uzmanlara, görüşlere, forum köşelerine falan ihtiyacınız yok, verdim sihirli seçenekleri seçin birini ve başlayın icraata. Gerisi gelecektir.

Nilgun Yarar
 
posted by süpürgesizcadi at Cumartesi, Eylül 22, 2007 | Permalink | 2 comments
Salı, Eylül 18, 2007
Asya ve ek gida...Dilos ve Yeni kresi...


Evet önceki yazimda'da belirtmistim yavas yavas ek gidalara basliyoruz,Asya'ya artik sadece formül mama'nin yetmedigini anladim,bikac gün erken basladik, normalde 4 ay bittikden sonra diyorlar, ama son kontrolümüzde Doktorumuz istersek baslayabilecegimizi söyleyince bizde basladik :))

Ilk gün ögle mamasinda önce bikac kasik havuc püresi isittim,ilk kasik'da yüzünü burusturdu ama ikinci kasikda yalanmaya basladi, kasikla yemeyi ögrenmesi gerekiyor ya, tam beceremiyor tabii yutkunucam derken püskürtüyor,tecrübeli sayilabilecek ben unutmusum bu püskürtme olayini, sonuc, Asya'nin üstü basi, benim üstüm basim, ve koltuklar da minik minik havuc püresi lekeleri, allah'dan koltuklar deri de siliniyor hemen :))ilk gün sadece 4 kasik verdim, ertes gün 6 kasik yedi, su an 125 gr'lik kavanozlarin yarisini yiyor :) yarin'dan itibaren havuc ve patates karisimli püre'ye gececegiz, haftaya'da ilk meyva püresini vermeyi planliyorum, önce sebze olayini kabullensin de :))

Dönme konusunda azcuk tembel, ama kendi ekseni etrafinda süper dönüyor, yatagina düz yatiriyorum,10 dakika sonra bi bakiyorum ayaklari basucuna dönmüs bas'i da ayakucuna :)))yüzüstü yatmakdan nefret ediyor resmen, ilk dakikalar basini kaldirip biraz inceliyor etrafi ama yorulunca basliyor mizlanmaya, sirtüstü dönemiyorda bi türlü debelenip duruyor ben kurtarana kadar, bu konuda bile ayni Dilos gibi, o da bebekken nefret ederdi bu durumdan :))


Artik kahkaha atarak gülüyor,kucagima alip dans etmemden cok hoslaniyor,oyuncaklarla da ilgilenmeye basladi, en azindan elini uzatip tutmaya calisiyor,daha bikac gün öncesine kadar " Bu kadin bu oyuncaklari niye gözüme gözüme sokuyo bi anlasam" der gibi bakmiyor :))


Cikar beni su seyin icinden Anne ya .......


hah böyle daha iyi


Salincagini seviyor,ana kucagindan nefret ediyor ,bosuna almisiz, oysa Dilos'da cok kullanmistim bunda da cok kullanirim diye almistim ama i ih sevmiyor belki biraz daha büyüdügünde daha dik konuma getirdigimde sever, ev bebek esyasindan gecilmiyor, Oturma odasinda yerde kat kat serilmis battaniyeler üzerinde aktivy centeri duruyo, yemek odasinda mama sandalyesi duruyo,cocuk odasinda ise salincagi ve anakucagi duruyor, habire ayagimiz biyere takilmakda, hadi ben alistim cambaz gibi yürümeye'de, esim cok zorlaniyo garibim, korkarim yakinda hepsini toplayip balkondan atacak :)))


Dilos'a gelince sabahlari umdugundan daha kolay uyaniyor, sabahin 5'inde uyanmak zorundayiz ama kizim banamisin demiyor uyan dedigim an hooppp zipliyor yatakdan, ben sürünerek cikiyorum resmen o ayri :) sanirim tam o saatlerde hafif uykusunda oluyor, baska aciklamasi yok, daha gecen sene 7:30'da zor uyaniyordu cünkü :)))


6'da servis geliyor ve gidiyor,ögleyin de 13:45 gibi evde oluyor,simdilik cok memnun kresinden, daha simdiden bir gelisme görmeye basladik, bu sekilde devam ederse acigini hemen kapayacak gibi görünüyor insallah :))


simdi bu kücük cadi'nin yasgünü var yakinda, tabii hediye krizi yasanmali, ne istedigini soruyorum ohooo biraksam 3 saat boyunca liste yapacak, "Kizim sadece bir tane hediye alacagim,en cok ne istiyorsun söyle" diyorum " eeemmmm Barbie kazak,Mutfak,elbise, etek, ayakkabi........" diye uzayip giden seyler siralamaya basliyo, sabirli anne ben tekrar " Sadece 1 tane kizim, en cok istedigin ne" diyorum "Haaaa tamam o zaman, etek, elbise, barbieee..." diye basliyor tekrar siralamaya :))) Ögrenecek elbet , ben sabirla anlatmaya devam edecegim :))


Büyüdü kizim benim, artik odasinin kapisi kapaliyken öyle pat diye giremiyoruz,kiziyor kücük hanim önce kapiyi tikildatmamiz gerekiyormus :)))Gelen arkadaslarini odasini dagitmamalari konusunda uyariyor ve ekliyor "kosmak yok, ziplamak yok cünkü alt katta yasli teyze var ve o hasta sonra aglar" :))Alt katimizdaki Yasli teyze bu yaz Beyninden ameliyat oldu, bizde ziyaretine gitmistik Dilos'da yanimizdaydi aklinda yer etmis daha dikkatli davraniyor :)


Ördeklere ekmek atíyor kücük cadi, acikmislar dedi evdeki bayat ekmekleri topladik gittik bizde :))



O kadar ekmek attik, hala kavga ediyolardi :) kavgaci Ördekler :))))

Asya'yi cok seviyor kresten gelince beni bile es gecip önce Asya'ya bakiyor öpüyor ve " Ben geldim güzel kardesim ben seni cok seviyorum cok seviyorum" diyor, eger o geldiginde Asya uyuyor olursa cok bozuluyor bana kiziyo niye uyutmusum diye :)))) Hatta ilk havuc püresi verdigimizde Asya yüzünü burusturunca hemen diklendi "Sevmiyo Anne yedirme ondan o güzel degilmis" diye de avukatligini yapiveriyor :)))


Asya'da ablasini görünce sevinc cigliklari atiyor, allahim nolur hep böyle sevsinler birbirlerini hep birbirlerine kenetli olsunlar....



Asya 4 aylik :)

Dilos 4 aylik :))






 
posted by süpürgesizcadi at Salı, Eylül 18, 2007 | Permalink | 6 comments
Çarşamba, Eylül 12, 2007
Cadi'lardan son haberler :)


Oldukca yogun günler yasiyoruz ailecek :)


Cumartesi Ilknur geldi, 5,5 aylik hamis kendisi, göbisini oksadik bol bol, ve ben ilk defa Ilnur'u söyle istahli istahli yemek yerken gördüm :)))Haftasonu bende kaldilar, pazartesi ögleye dogru gittiler, sanirim artik biz bebis görmeye gideriz bundan sonra :))


Sali yani dün Dilos'un yeni kresinde ilk günüydü, sabah erkenden kalktik cok zor oldu bizim icin, alistik horul horul uyumaya tatil boyunca tabii :)) Yeni kresi münih'de bize tam 1 saatlik yol ama sabahlari o yol hep tikanir aa hep :(( nitekim yine sona dogru tikandi,biraz gecikmeli ulastik kresimize,Dilos ilk baslarda biraz durgundu " Anne ben aglamicam dimi?" diyip durdu ,ki bu genelde "Aglamamak icin kendimi zor tutuyorum bilesin anne" mesajidir :((( Biz ögretmenleri ile sohbet ettik biraz bu arada Dilos'da sinifindaki diger kizlarla yavas yavas oynamaya basladi, sonra bize " hadi gidin" dedi bizde ikiletmedik arkamiza döne döne gittik :(((


Ögleyin Servis getirdi eve,soförümüz Türkmüs adam bana " Masallah cok akilli bir kiziniz var " dedi ben de arabada kudurmadi da ondan diyo sandim ama öyle degilmis " Beni buraya kada getirdi valla ,yolu tarif etti" demez mi :))) Soförün ilk günü ve ilk defa bizim cevreye geliyomus bizim bizdikda bi güzel yolu tarif etmis amcamiza :))))


Bu sabah'da servis gelip aldi, ama bize 6:25 gibi geliriz demisti kadin (sabah baska soför var) ama saat 6:05'de bizim kapi caldi, bi baktim soför, Dilos daha yatakdaydi, nasil uyandirdim nasil hazirladim bilmiyorum ama 5 dakika icinde hazirdik, uykulu uykulu gitti yavrum, icim acidi nasil gececek bu 1 sene ya, ama hersey onun iyiligi icin hersey onun egitim gelecegi icin, bu olmak zorunda :((


Bi de ne zormus evladini hic tanimadigin birine teslim etmek, kesin hepsi usta soförler de yine de icimi bir sIkInti kapliyor o eve gelene kadar, kim olursa olsun yaninda ben veya babasi yoksa icim hic rahat olamiyor :(((


Eveeet Dilos'dan haberler böyle,gelelim kücük cadi'Ya


Pazartesi Kontrolümüz vardi, 5765 gr,ve 63,5 cm gelecegin manken adayi olma yolunda emin adimlarla ilerliyoruz :)) Gelisimi gayet normal olmasi gerektigi gibi, sadece ufacik minnacik bir sorun var o da Asya'nin oyuncaklara olan ilgisizligi elini uzatiyor ama tutmak icin caba göstermiyor, doktorumuz bunun büyütülecek bir sorun olmadigini gün icinde devamli eline oyuncak vererek antreman yapmamizi önerdi, simdi ben habire elinin icine oyuncak koyuyorum,o habire geri itiyo :))


haaa bir de doktor Asya'yi ayaklarindan tutup ters cevirdi falan bizimki kikirdiyo, doktorumz da " Ama sen herseye izin veriyosun arada itiraz edebilirsin istemiyorum diye" dedi ama i ih kikirdemeye aynen devam :))


Ilk asilarimizi da olduk, bir 6'li karma asi yapildi bir de yeni cikmis olan bir asi yapildi (adi su an aklima gelmiyor oldukca karisik bir adi var) aman nasil agladi, cok gücüne gitti cooookk, duruyo duruyo aklina geliyo basiyo yaygarayi :)) cok sükür asi sonrasi ateslenme veya huysuzlanma gibi birsey olmadi, darisi diger asilarin basina :))


Bu arada Asya bugün ilk defa ek gida denemesi yapti, aslinda bikac gün önce bol su ile sulandirilmis havuc suyu vermistim ve bayila bayila icmisti, bugünde ilk kasikda biraz yüzünü burusturdu falan ama sonra yalanark yemeye basladi, gerci sadece 2-3 kasik yedi ama baslangic gayet iyiydi,


Ek gida'ya baslarken dikkat edilecek en önemli nokta sebze'den baslamak, bebek mutlaka änce sebzenin tadini almali, eger tatli'dan yani meyva püresinden baslarsak damagi tatliya alisiyor ve sebzeyi kabul etmeyebiliyor...Asya sebzeyi sevmis gibi görünüyor :))


Bugün 12 eylül, bundan tam 1 sene önce elimde cift cizgili bir gebelik testi tutuyordum,aldigim en güzel dogumgünü hediyesiydi, simdi aradan tam 1 yil gecti , vay be o zaman "Ay nasil gececek bu 40 hafta" diyordum simdi kizim nerdeyse 4 aylik oldu bile, e bizde yaslandik, 30 yasa kaldi 2 adimcik :))))


Asya'nin mama yerken cekilen halleri bi daha ki postta artik, su an cok uykum var resimleri pc'ye aktarmaya üseniyorum tembel ben :))
 
posted by süpürgesizcadi at Çarşamba, Eylül 12, 2007 | Permalink | 3 comments
Cuma, Eylül 07, 2007
Daldan dala :)


Efenim hic keyfimiz yok bu aralar, cok güzel dolandirildik :( Arabayi degistirelim dedik basimiza gelmeyen kalmadi, Allahindan bulsunlar diyorum baska da hicbisi diyemiyorum bu konuda :( Artik insanlara güvencim tamamen bitti :(((




gecelim bu ic karartici olayi da kizlarimi anlatayim ben size :)




Asya neredeyse 4 aylik olucak, cok degisti cooook, sabahlari pür nese oluyor gülücükler saciyor, kahkahalar atiyor,gözleri ile devamli beni takip halinde, odadan ciktigim an basiyor yaygarayi geri dön diye :) Uyku düzenimiz (Masallah) cok iyi, Mama düzenimiz ehhh iste bi 4 saat arayla istiyo bi 2 saat sonra aciktim ben yaygarasi kopartiyo, bazen gece uyaniyor, ben mamayi hazirlayana kadar aglamasin diye emzik veriyorum aaa dönüyorum bakiyorum uyumus yine, uykusunda kesinlikle ve kattiyen mama icmiyor, bu durumda mama lavaboya yollaniyor !!




Aman pek bir alingan, diyelim ki bu ögle uykusunda uyandi, e haliyle ac, ben aliyorum yatagindan ve aktivy centere yatiriyorum mama hazir olana kadar dursun diye, dudaklar büzülüyor, gözler doluyor ve icten icten aglanmaya basliyor ,ama öyle bir agliyor ki gören dayakmi yedi, azar mi isitti bu bebek der, bu durumda napiyoruz, salincaga oturtuyoruz, mutfak kapisinin önüne getiriyoruz sohbet esliginde mama hazirliyoruz :)))


Bir de bütün yumrugunu agzina sokma cabasi var, hayir bisi degil sonra midesi kalkiyo basliyo ögklemeye,yapma kizim diye elini cekince de kiziyo cadi , illa sokacak tüm yumrugunu agzina :) sanirim ellerini kesfetti agzina sokmadigi zamanlarda devamli ellerine bakiyo, eviriyo ceviriyo, salliyo hala ona ait olduklarini cözemedi sanirim :))


Gecen post'da da demistim ya cin mali ne varsa attim diye, simdiiiiii Asya dogudugunda esimin is arkadaslari ne alalim diye sormuslardi, bende mama sandalyesi demistim ve istedigim modeli (Resimdeki) söylemistim, onlarda onu almislardi, paket halinde duruyodu, gecen gün ay acaba acsam mi diye bakinirken üstünde kocaman " made in china" damgasini gördüm, ne yapicaz simdi ya ?? geri vermeye kalksak alinali 3 ay'i gecti,acaba firmayi arayip sorsam mi o zehirli maddeler bunlarda da var mi diye, acaba doguruyu söylerler mi ? nasil icim rahat oturtucam simdi ben kizimi o sandalyeye ?? bi de bikac oyuncak da zehirli maddeler cikti diye tüm cin mallari zehirlimidir ?? of pof :((sayfalarina bakiyorum sadece bikac oyuncak yaziyo :((

Iste bu aldirdigim Sandalye!!


Dilara Anaannesine gitmisti ya, iki gece kalabildi, telefonda ben aglamiyorum derken bile sesi titriyodu, Annemle bol bol kavga etmisler, Annem "kizim sen buna nasil laf yetistiriyon ya" diye sordu, yetistigimi kim söyledi ki, yetisemiyorum ben onun laflarina, gecen alisveris'de imkansizlari isteyince bende ona bi söylev cekeyim dedim aldim agzimin payini " Anne burda yabanci insanlar var " dedi bana ya :))))) haa bi de su var ne zaman ben buna bisi aciklamaya kalksam ve bu onun isine gelmesin hemen isitme cihazlarini kapatiyor bide utanmadan " Konus anne konus kapattim ki" diyor , hayir söylemese bende dinliyo diye sevincem ve konusacam da konusucam :)


Efenim ona da cok istedigi hint elbisesinden aldik bir adet daha, hala kargoyu bekliyoruz, sabah bi cikiyo mutfak tezgahina devamli gözü pencerede kargo bekliyo, hemen giyip dans edecekmis, baya baya danslarini da kapmis, iyi mi kötü mü cözemiyorum, en kisa zamanda bir dans kursuna yazdirmali, bu konuda babamizla anlasamiyoruz, ben bale diyorum babasi Hip hop diyor, Dilara mi ?? o dans olsunda ne olursa olsun modunda :)))))

Eyvaaah yakalandik Ablanin sacini cekerken iyi mi !!


Gecen gün bi brosür verdiler alisveris merkezinde, eve geldigimde iyice okuma firsati buldum, su an brosürü bulamiyorum ama icinde yazilanlar aklimda biraz sizlerle de paylasmam gerektigini düsünüyorum, konu cocuk Pornografisi ve cocuklarimizi nasil koruyabilecegimizle ilgiliydi, hemen hemen bircogumuzun yaptigi bikac hata var,iste onlar


-Cocuklarimiz bize birsey anlattiginda ve bu inanilmaz geliyorsa ona inanmadigimizi belli ediyoruz, bu cocugun Ailesine acilmasina engel oluyor cünkü zaten inanmayacaklar duysu hakim oluyor, o yüzden cocuklarimiz ne derse desin inanmasak da anlattiklarini incelemek ve dogruluk payini ögrenmek gerekiyor ki, cocuklarimiz bize güvensin ve bize herseylerini anlatabilsin..ciddiye alindiklarini bilmek zorundalar !!


-Istemedikleri seylere zorluyoruz, amcasi veya dedesi veya cok sevdigimiz kapi komsusu, aile dostu öpmek istediginde ve cocuk istemediginde " Aaaa cok ayip kizim/Oglum ama amca seni cok seviyo birak öpsün nolucak" diyoruz bu en büyük yanlis ne olursa olsun, kim olursa olsun cocugn bu kararina saygi duymak ve zorlamamak gerekiyor, cünkü Allah korusn cinsel taciz olayi ile karsi karsiya kaldiklarinda bunun anormal olmadigini düsünmelerine bile neden olabilir, hani o amca, o komsu cok seviyo ya ondan :(((((


iste bu iki nokta genellikle de Biz türk ailelerinde yapilan hatalar bence, ben genelde zorlamam Dilosu, cok nadir o da Anaannesi veya Babaannesi öpmek istedignde ve bu kactiginda " ama kizim seviyolar" seni demisligim vardir, derhal vazgectim, artik kendini öptürmek istemediginde kim olursa olsun "Kizim istemiyor zorla öptüremem kusura bakmayin" diyorum....


Önce bizler sonra Allah korusun cocuklarimizi bu tür sapiklardan ... düsüncesi bile cok kötü :(((


Yarin Ilknurum geliyo bana, kendisi 5,5 aylik hamis , uzun zamandir görüsemediydik cok merak ediyorum son halini, en son ben 5,5 aylik hamileyken görüsmüstük :)))simdi benim bebis neredeyse 4 aylik :)

Bu arada puzzle taktim yine, gecen hafta yegenimin yasgünü vardi ona su alt resimdeki Top puzzle hediye aldim,( bide örümcek adamin okul cantasini aldik havalara uctu zipir :)) ) ayni zamanda dilos icinde kücük bi tane almistim, ama Dilos yapmayinca ben yaptim ve yine yeniden heveslendim, eskiden cok yapardik esimle :))ama normal olanlarindan, simdi Dilos icin su prensesli olani aldim birlikde yapariz diye, sonra daha büyügünü daha zorunu istiyorum :))

 
posted by süpürgesizcadi at Cuma, Eylül 07, 2007 | Permalink | 3 comments
Perşembe, Eylül 06, 2007
Itiraflar :)
-Kücükken Annemin evden cikmasini firsat bilip direk odasina dalardim, sandiginda duran nisan kiyafetini giyer evin icinde öyle dolanirdim (simdi Dilos aynini yapiyo ama o benim cikmami falan beklemiyo)

-örgü türü el islerini hic beceremem, amaaann ne yapicam onlari derim ama ,yalan!! aslinda cok istiyorum kizlarima bisiler örmeyi ama i ih cok denedim olmayinca olmuyo

-bazen cok cekilmez olabiliyorum, istedigim seyin hemen ve derhal olmasini istiyorum, olmayinca da iki karis surat asiyorum,

-ehliyetim olmasina ragmen araba kullanmiyorum , ben istemiyorum da ondan diyorum hani istesem ohoooo diyorum ama yalan hic gözüm yemiyo trafige cikmayi,zaten park etmeyi de beceremem sagimdaki ve solumdaki arablara geciririm herhalde, en iyisi bu sekilde kullanmamak :))özel sofer var nasilsa (esim olur)

-Okulda bol bol kopya cektim, hatta hic üsenmeden bütün bir metni kendi anlayacagim sekilde türkce tercüme ettim ve kagidi önüme koydum, baka baka yazdim, ögretmen kuskulanip kagidi aldi ama cözemedi tabii :))

-ablalrimla kavga ettigimde onlarin cok sevdikleri bi esyaya zara vererek intikam alirdim,kiyafetlerine oje sürmek gibi mesela :)

-Ehliyeti ilk aldigimda (o zaman kullaniyodum) arabayi duvara gecirdim hafifden, babam biri vurup kacmis dedi bende vay hain dedim, oysa ben yapmistim hala itiraf edemedim babama !!

bende Ülküyü, Sevilay' ve Birten'i sobeliyorum eger hala sobelenmedilerse tabii
 
posted by süpürgesizcadi at Perşembe, Eylül 06, 2007 | Permalink | 4 comments